8 Aralık 2012 Cumartesi

Aşkın Seli




Aşkın Seli

Sensiz geceler bir asır geliyor
Güneş pencereme değmiyor gayrı
Hasretin gözüme yağmur eliyor
Bulutlar hüzünlü yağmıyor gayrı

Soframda ekmeğim İçte sızımsın
Aşkınla yandığım yürek közümsün
Kendimi bulduğum Aşksın özümsün
Deli sevdan baştan ağmıyor gayrı

Hasret bıçak olur bilenir tende
Gülüşlerin saklı doğan al günde
Aradım kendimi tutsağım sende
Sensiz geceye ay doğmuyor gayrı

Sen yoksun kendimde misafir kaldım
İçimdeki seni karşıma aldım
Şöyle bir derinden sohbete daldım
Külümde ateşin soğmuyor gayrı

Kimi sevdim ise yürekten candan
Herkes bir şey alıp gidiyor benden
Damarlar boşaldı akıyor tenden
Aşkın seli tortu yığmıyor gayrı!

Vurguni kimseye demez halını
Acıya tuz basar satar balını
Dilimde türkümsüm acem gelini
Özlemin içime sığmıyor gayrı!..

Abdullah Oral







  

Giderim

Gelir günler o gün çalar kapımı
Hayat denen yoldan döner giderim
Dünyaya bırakıp gönül tapumu
Bir kıvılcım olur söner giderim

Tomurcuk çiçeğim dalda solarsa
Bülbüller gül için heder olursa
Hüzün yine gelip beni bulursa
Yıkılır dağımdan, çınar giderim.

Sevgi yağmurunda gönül ıslandı
İçimdeki haylaz çocuk uslandı
Deli gönül gayrı aşksız paslandı
Bahar yağmurları diner giderim.

Emekçinin bitmez kederi yası
Sevgisiz silinmez gönlünde pası
Kimseler duymuyor yürekte sesi
Sızılar içime siner giderim.

Gönüllere ekttik sevgi gülünü
Mecnunla dolaştık sahra çölünü
Taşıdım yürekte şiir selini
İçimden dökülür pınar giderim.

Vurguni geriye baktım her şey boş
Çok günler yaşadım iyi güzel hoş
Gönül aşka doymaz yaralı bir kuş
Ölümün dalına konar giderim!........

Abdullah Oral

Takıldım Teline

Beni benden çalan bakışın varya
Mecnun edip dağa atttı yar beni
Öyle melul mahsun bakışın varya
Zemheri ayında yaktın yar beni!,,

Muhabbetin tatlı balı dillerin
Açar  yanağında gonca güllerin
Yel deyse savrulur zülüf tellerin
Takıldım teline yıktın yar beni

Aşkını gönlümde demleyip içtim
Salınır yürürsün ben benden geçtim
Yar seni gönlümün sultanı seçtim
Yeşeren dal iken söktün yar beni

Ne güzel yürürsün gönül sırması
Haktanmı çekilmiş gözün sürmesi
ozan vurguniyi zormu sarması
Sevdikçe içime döktün yar beni


Abdullah  Oral

Gönül Sazım

Sen gittin yar hallerimi
Bilenim olmaz neyleyim
Kanayıp giden gözümü
Silenim olmaz neyleyim

Yar gönlüm mahşer yerinde
Sarılmaz yaram yarında
Köleyim aşk pazarında
Alanım olmaz neyleyim

Sensiz dumanlandı başım
Belli değil yazım kışım
Zehir olur ekmek aşım
Bölenim olmaz neyleyim

Perdelerde saklı nazım
Tezenede gizli sızım
Paslandı gönülde sazım
Çalanım olmaz neyleyim

Duygularım sensiz esir
Gelen günler olur asır
Yüreğim hep hüzün taşır
Gülenim olmaz neyleyim

Bir unut yok gelen günde
Yüreğin esirdir sende
Kendimi ararım bende
Bulanım olmaz neyleyim

Gayrı Vurguni yaşlandı
Dillenen gönül uslandı
Kapımda kilit paslandı
Gelenim olmaz neyleyim 


Abdullah Oral





Yeşil Ünye

Yeşil Ünye! m yolun aşkın yoludur
Ömür hasretinle sökülür gider
Yalı boyu âşıkların doludur
Hasretin dağ olur yıkılır gider

Sarp kayalar yol keser yol vermezse
Bülbül neyler gül dalını sarmazsa
Yiğit sevdiğinden vefa görmezse
Ölmeden kabrine çekilir gider

Kaleden aşağı esince yelin
Sevdiğinden ayrı düşerse gelin
Akçay ırmağından taşınca selin
Gözlerim içime dökülür gider..

Vurguniyim gülüm bağda solunca
Durmak olmaz gayrı limit dolunca
Hasretin içinde volkan olunca
Bu can bedenimden sıkılır gider

Abdullah Oral
















Şair Yüreği

Sevda ummanına salar gönlünü
Aşılmaz yollardır şair yüreği
Mum alevi gibi yanar titreşir durur
Derilmez güllerdir şair yüreği

Mazilere daldım geçmişe bakıp
Yıllar çekip gitmiş su gibi akıp 
Bir güzel sevdası gönümü yakıp 
Kanatır yıllardır şair yüreği 

Her mısra aşkına seyir! i anlatır 
Kanatır yüreği her kırık satır 
Aşka düşer gönül dinlemez hatır. 
Sarılmaz bellerdir şair yüreği

Ölürüm yoluna yeter ki çık gel 
Gözyaşım olmasın boşa akıp sel 
Saz boynunu büktü paslanıyor tel
Akortsuz tellerdir şair yüreği

Yanında çocuktur yüreğim sabi 
Aşk öyle derin ki görünmez dibi 
Şiirler akıttık nehirler gibi 
Yar için sellerdir şair yüreği

Vurguni çalıyor ayrılık çanı 
Doymadı ki aşka onun bir yanı 
Terk edip gidiyor şu koca hanı 
Ateşiz küllerdir şair yüreği

Abdullah Oral




Sevdiğimi Söyleyemedim

Aşkın deryasına daldım sende kayboldum
Sularına kulaç atıp boylayamadım!..
Sende sürgün kaldı benim şu deli gönlüm
Ne yaptımsa ben kendimde eyleyemedim!.

Gittinde kırdın kolumu tam kürekten,
Taştıda göz pınarlarım çağlayamadım!..
Ben seni çok sevdim ama ta yürekten
Sevdim ama sevdiğimi söyleyemedim!..

Karadenizgibi çılgım yüreğim yorgun
Şu gönlümü bir ikrara bağlayamadım
Ozan Vurguniyim zaten koydun yar sensiz
Gönül bağında gönlümü yaylayamadım!..

Abdullah Oral



Bir Sevda Düşlemi

Gönlüm gazel oldu sevgi bağında
Ateşinle yandı sinem gelmedin
Hasretine sürgün gönül koyunda
Gönül sularında beni bulmadın

Sensiz sınırları aşıyor gönlüm
Sığmıyor içime taşıyor gönlüm
Bir tek senin için secdede anlım
Yağmur oldun bir gün yaşım silmedin

Gönül avunmuyor sensiz burada
Sen yoksun ben ermem gayrı murada
Bilmem şimdi hangi dağlar sırada
Bağımdaki gonca gülüm olmadın

Istırap düşer yar sensiz geceme
Kor gibi yapışır hasret içime
Vurguniyim her şey gider gücüme
Boş kaldı kadehim gelip dolmadın….

Abdullah Oral



Gözlerin

Geçmedi vakitler gelmedi sabah
Gönlümde zinciri kırdı gözlerin
Gecenin aşkını bilmedi sabah
Aşılmaz bir kale, surdu gözlerin

Gözüne vurulmuş gönlüm ezelden
Nasıl geçsin kalbim böyle güzelden
Ne farkım var söyle dalda gazelden
Aşkımı önünde serdi gözlerin

Çözüldü tenimde gizli bilmece
Tutuştu bir anda dilimde hece
Yatırdım gönlümü nar olmuş saca
Ateş oldu tenim sardı gözlerin

Gözüm gördü seni kader bağladı
Sensiz gözlerimde hüzün ağladı
Asırlardır duran sular çağladı
Beni ırmaklara sürdü gözlerin

Vurguni ozanım zordu bu gece
Yine dudağımda tutuştu hece
Dağ dayanmaz oldu Aşk denen güce
Gönlümü koyduğum nardı gözlerin..

Abdullah Oral


Bir Sevda Sarmalı

Sen aşktın bende yoluna düştüm
Ardından koştumya sana geç kaldım
Aşka akan gönül suyuna düştum
Aşkta damla idim seninle doldum

Yaprak gibi akıntıya kapıldım
Koca bir çınardın sensiz yıkıldım
Gayrı sensiz ben bu candan sıkıldım
Sen yoksun gönlümü taşlara çaldım

Sensiz üşür oldu dalda çiçekler
Zemheride yandı bütün sıcaklar
Bağındaki gülü kimler kucaklar
Geldin bahar oldun gidince soldum.

Dudakların şerbet balımdı sandım
Meğer hayalmişsin sana aldandım
Ben sende tutuştun yar sende yandım
Ateşinle yaktın yandım kül oldum..

Vurguni ozanım estim yoruldum.
Seni sevdim ey yar sana vuruldum
Gönlüm çelik bildim ama kırıldım.
Seni sevdim ya sen, ecelim oldun…

Abdullah Oral




Öldürüyor Bu aşk Beni

Şu gönlüm aşka düşeli
Nar, a koydum yaktım teni
Son baharda gazel gibi
Solduruyor bu aşk beni

Yaram indi derinlere
Döndüm Ferhat Şirinlere
Kerem oldum mecnunlara
Bildiriyor bu aşk beni

Söyle ey yüreğim nere
Beni çaldın yerden yere
Şerbet oldum kadehlere
Dolduruyor bu aşk beni

Vurguniyim düştüm nar,a
O yârin elinde çare
Sineme gül vura vura
Öldürüyor bu aşk beni

Abdullah Oral